Türk yetkililer İsrail'i casus toplamak için kripto para kullanmakla suçluyor

Son zamanlarda yaşanan bir gelişmede, Türk yetkililer İsrail'in istihbarat servisi Mossad'ı, kripto para birimini Türkiye içinde casus toplamak için bir araç olarak kullanmakla suçladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikay, ülke genelinde düzenlenen bir dizi baskının ardından Mossad bağlantılı 34 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Türk yetkililer şüpheli casusları gözaltına aldı

Üst düzey bir Türk yetkiliye göre, gözaltına alınan şüphelilerin Mossad adına keşif, gözetleme, saldırı ve adam kaçırma operasyonları da dahil olmak üzere, özellikle Türkiye'deki yabancı uyrukluları hedef alan bir dizi faaliyete katıldıkları iddia ediliyor. Yetkili, fonların istihbarat teşkilatına kadar izlenmesini önlemek için acemi askerlerin aracılar, canlı kuryeler ve kripto para birimi işlemlerinin bir kombinasyonu yoluyla Mossad'dan ödeme aldığını iddia etti. Yetkili, bu gizli mali işlemlere ek olarak, çevrimiçi iş ilanlarının işe alım istemek için kullanıldığını da ortaya çıkardı.

Bu potansiyel casuslara, hedeflerin fotoğrafını çekmek, arabalara GPS cihazları yerleştirmek ve İsrailli ajanlara görevlerini yerine getirmelerinde yardımcı olmak gibi çeşitli görevlerle görevlendirildi. Mossad tarafından yurt dışında eğitildiği bildirilen şüphelilerin, şifreli mesajlaşma platformları aracılığıyla istihbarat teşkilatı ile düzenli iletişim kurduğu belirtildi. Türk hükümetinin terörle mücadele ve istihbarat birimlerinin öncülük ettiği baskınlarda 150,000 Euro (165,100 ABD Doları), ruhsatsız bir ateşli silah ve açıklanmayan "dijital materyaller" ele geçirildi.

Artan gerilim ve jeopolitik sonuçlar

Bu bulguların sonuçları, küresel casusluğun gelişen ortamında istihbarat teşkilatlarının kullandığı yöntemler hakkında soruları gündeme getiriyor. Doğrudan casusluk iddialarının ötesinde, Türkiye ile İsrail arasındaki gergin ilişkilerin arka planı durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Gazze'deki çatışmanın ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in, Türkiye'nin terörist olarak kabul etmediği Hamas üyelerine Türkiye'de suikast girişiminde bulunması halinde ağır sonuçlarla karşılaşacağı yönünde bir uyarıda bulunmasıyla gerginlikler özellikle arttı.

Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Adolf Hitler arasında paralellikler kurmaktan çekinmedi. Buna yanıt olarak Netanyahu, Erdoğan'ı eleştirerek, Kürtlere yönelik eylem iddiaları ve gazetecilerin hapsedilmesi nedeniyle Türk cumhurbaşkanının ahlaki zeminden yoksun olduğunu ileri sürdü. İsrail'in Türkiye'deki casusluğuna ilişkin bu son suçlama, Ortadoğu'nun zaten karmaşık olan jeopolitik manzarasına yeni bir katman daha ekliyor. Bu durum, artan gerilimlere ve bölgede daha büyük bir çatışma potansiyeline ilişkin endişeleri artırıyor.

Güney Beyrut'ta Hamas lideri Salih el Aruri'nin öldürülmesine yol açan insansız hava aracı saldırısı da dahil olmak üzere son olaylar, Lübnan Başbakanı Necib Mikati'yi İsrail'i bölgeyi daha geniş bir savaşa sürüklemeye çalışmakla suçlamaya yöneltti. Bu jeopolitik gerilimler ortaya çıkmaya devam ederken, Mossad'ın Türkiye'deki faaliyetlerine ilişkin suçlamalar Orta Doğu'daki karmaşık ve hassas duruma katkıda bulunuyor. Uzun süredir devam eden rekabetlerin incelikleri, yakın zamanda yaşanan olaylarla birleşince, bölgenin jeopolitik manzarasının dinamik ve sürekli gelişen doğasının altını çiziyor.

Kaynak: https://www.cryptopolitan.com/turkish-authorities-israel-crypto-spies/